Gerileme olmaması için gereken her şeyi yapmakla sorumluyuz

  • Bundesregierung ⏐ Startseite
  • Schwerpunkte

  • Themen   

  • Bundeskanzler

  • Bundesregierung

  • Aktuelles

  • Mediathek

  • Service

Video Gerileme olmaması için gereken her şeyi yapmakla sorumluyuz

Şansölye Merkel Perşembe günü eyalet başbakanlarıyla Koronavirüs pandemisi ile mücadeleyi görüştü. Federal yönetim ve eyaletler bazı tedbirlerin gevşetilmesi konusunda anlaştı. Şansölye; bir gerileme yaşanmaması için siyasetin her şeyi yapma sorumluluğunun bundan sonra da devam edeceğini vurguladı.

5 Min. Lesedauer

Federal Şansölye’nin Basın Açıklaması

Federal Şansölye’nin Basın Açıklaması

Foto: Bundesregierung/Denzel

ŞANSÖLYE DR. MERKEL: Hanımefendiler ve Beyefendiler, Koronavirüs pandemisinin tüm yurttaşlar gibi federal devletimizin de tüm düzeylerde karşısına çıkardığı devasa zorlukları eyalet başbakanları ve ben bir kez daha istişare ettik. Bu zorluklarla baş etmenin hazır bir şablonu olmadığı gibi, tarihsel deneyimlere dayanan veriler de bulunmuyor. Ve bilim insanlarının çalışmaları sayesinde her gün yeni şeyler öğreniyoruz, ama daha fazlasını öğrenmek de zorundayız.

Bu istişarelerimizi artık gayet düzenli bir biçimde, yaklaşık her on dört günde bir düzenlediğimiz için çok mutluyum. Buluşmalarımız, hep birlikte ilerlememize ve ortak bir strateji yönünde kararlar almamıza yardımcı oluyor. Ama tabii ki biz, federal bir devletiz ve dolayısıyla bölgesel farklılıklar da olacaktır. Almanya gibi bir ülkenin bölgesel değişikleri karşısında bu her zaman böyle olmaya da devam edecektir.

Fakat bu pandemi sürecinde Almanya‘nın genelini kapsayan ortak bir strateji ve ortak bir hedef noktası bulunursa, bunun insanların menfaatine, tüm yurttaşların menfaatine olacağını düşünüyorum. O yüzden bu hedefin ne olduğunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Bu virüse karşı hâlihazırda henüz ne bir ilaç, ne de bir aşı bulunuyor. Bu yüzden, virüsün daha fazla yayılımını yavaşlatmak önemlidir. Bu yavaşlama öyle bir düzeyde olmalıdır ki; sağlık sistemimiz ve hastanelerimiz ağır seyir gösteren Korona hasta sayısının üstesinden gelebilsin ve her hastaya olabilecek en iyi tıbbi yardım sağlanabilsin.

Şimdiye kadar bunu sağlamayı başardık. Geride bıraktığımız haftalarda hep birlikte çok şey başardık. Geçmişte ve hâlen kurallara uyarak, maruz kalınan kısıtlamalara katlanarak ve genelin iyiliği için kendi menfaatlerinden defalarca ödün vererek bu başarıya katkı sunan herkese bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Birçoğu için bu durum hâlen devam ediyor ve bundan sonra da herkesin böyle davranmaya devam etmesini rica ediyorum.

Ama ben bu teşekkürümü genişletmek istiyorum ve toplumsal yaşantımız, ekonomimiz ve sosyal alanlarımız yeniden canlandırılırken, bunun nasıl olabileceğine dair fikir üreten herkesi de dahil etmek istiyorum. Sektör sektör ve yaşamın tüm alanlarını kapsayacak konseptler üzerinde çalışılırken, bu virüsle mücadelede kritik olan konularda en küçük ayrıntıya kadar inip, tam da önemli noktaların dikkate alınması beni çok etkiliyor. Kritik olan konular; mesafeyi korumak, kendini korumak ve maske kullanmaktır, ister iş güvenliği alanında olsun, ister toplumsal yaşamda. Mesafe ve hijyen kurallarını kapsayan öngörülü iş güvenliği konseptleri gibi Eğitim Bakanları Konferansı ve Gençlik Bakanları Konferansının sunduğu öneriler ve dini toplulukların şimdi sundukları önerileri aslında pandemi koşullarında bundan sonraki günlük hayatın nasıl tasarlanacağının birer örneğidir. Bu konu çok, çok iyi ilerliyor. 

Bu konseptler bir kez tamamlanıp, hazırlandıktan sonra bizlere kalan da elbette ilgili politik sorumluluk dahilinde, her şeyin ne zaman yeniden başlayacağını belirlemek olacaktır. Bunlar zor kararlardır ve zor değerlendirmelerdir. Ayrıca kendiliğinden otomatik olarak ilerlenemeyen bu süreçte, tam tersine her defasında genel durumu da temkinle göz önünde bulundurmak zorundayız. Her noktada büyük bir sorumluluğumuz söz konusudur. Daha sıkıntılı bir evreye doğru gerileme olmaması için, adım adım ilerleme sağlanması için gücümüzün yettiği her şeyi yapmalıyız.

Virüsün yayılma hızını şimdiye kadar başarıyla frenledik. Yol gösterici ilkemiz bundan sonra da bu olmalıdır. Kaldı ki enfeksiyon vaka sayılarında hâlen ciddi bir azalma da olsa, önde gelen bilim kurullarımızda görevli olan bilim insanları bize; bunu daha aşağılara çekmemiz gerektiğini, bunun için çalışmamız gerektiğini, çalışmak zorunda olduğumuzu bize ısrarla söylüyorlar. Enfeksiyon zincirlerinin takip edilebilmesi de öncelikli konular arasında yer alıyor. Kamu sağlık hizmetleri tarafından bu alanda üstün başarılar sağlandı. Kamu sağlık hizmetlerinin tüm çalışanlarına da en içten teşekkürlerimi sunarım. Deyim yerindeyse, hepimizin geleceğinin önemli bir parçası şu anda hakikaten sizlerin elinde. Zaten biz de o yüzden sizi destekledik ve güçlendirdik.

Şimdiye kadar yürürlükte olan kısıtlamalardaki her gevşetme elbette, insanların tekrar daha yoğun olarak kamusal alanda hareket etmelerine, bir araya gelmelerine, şehir merkezlerinin ve toplu taşıma araçlarının da tekrar dolmasına yol açıyor. O nedenle olası yeni enfeksiyonlar ve olabilecek etkileri asla gözden kaçırmamalıyız. Bu konuda federal yönetim ve eyaletler arasında fikir birliği olduğunu düşünüyorum. Konu ortak kararımıza da bu şekilde yansımıştır. Dolayısıyla; disiplini bırakmamamız, güvenlik mesafesini korumamız ve hijyen kurallarına riayet etmemiz bundan sonra da elzemdir.

Gelecekte alınacak tüm tedbirlerde bunların sağlık için ne anlama geldiğini, toplumsal birliğimiz üzerindeki etkilerinin ne olacağını ve her şeyden önce ekonomik sonuçlarının ne olacağını her defasında dikkatle tartacağız. Tüm bu hususlar özenle ve bir bütün olarak tartılmak zorunda. Bilincinde olduğumuz ve bugün de bu şekilde ifade edilen bir konu da şudur: Enfeksiyon eğrisi yeniden dikleşirse, federal yönetim ve eyaletler olarak bunu erken bir safhada görebilecek bir konumlanmaya, bir uyarı sistemine ihtiyacımız var. Gerektiğinde devreye girebilecek konumda olmak zorundayız. Bugün bu konuda anlaşma sağladığımız için çok minnettarım.

Bugün gerçekleştirdiğimiz istişareler bu bakımdan bir ara adım oluşturmuştur. Çünkü alınan tüm kararların enfeksiyon yayılımının üzerindeki etkilerini görebilmemiz on iki ila on dört gün alacaktır ve bu süre ancak 6 Mayıs’ta dolmuş olacaktır. İş yerlerinin açılmasını hatırlayalım. O nedenle gelecek hafta yeniden toplanacağız. Bugün münferit bazı kararlar almış olsak da, her şeyden önce gelecek hafta daha geniş kapsamlı bir paket kararlaştıracağız.

Büyük çaplı etkinliklere 31 Ağustos‘a kadar izin veremeyeceğimize dair ortak taahhüdümüz bugün bir kez daha odak konumuz oldu ve biraz daha detaylandırıldı: Büyük çaplı sportif etkinlikler, seyirciye açık halk şenlikleri, büyük çaplı konserler, festivaller, köy-, şehir-, sokak şenlikleri ile şarap ve nişancılar festivalleri ve kermes gibi tüm bu etkinliklere daha uzunca bir süre izin verilmeyecektir.

Kiliselere ve dini topluluklara sundukları olağanüstü konseptleri için teşekkür etmek istiyorum. Bu konu eyaletlerin yetkisindedir. Ama oralarda kiliseler ve dini topluluklarla birlikte tasarlanan önlemler çerçevesinde, yeniden dini hizmet verilebilecektir.

Bugün ayrıca; belli şartlar altında çocuk oyun parklarının – ayrıntıları eyaletler belirleyecektir- ve yine belli şartlar altında müze, sergi, sanat galerisi, anıt gibi kültür varlıklarının, hayvanat ve botanik bahçelerinin de yeniden açılabileceğini kararlaştırdık.

6 Mayıs’ta eğitim bakanları, gençlik bakanları ve spor bakanlarının konseptlerini değerlendireceğiz ve okullarla anaokullarının, ayrıca belirli sportif aktivitelerin hangi sıralama ile ve hangi tür ve biçimde tekrar mümkün olacağına dair çok net kararlar alacağız ve bunu elbette o günün koşulları altında yapacağız.

Elbette diğer branşlara da perspektif sunmak gerektiğini görüştük. Bu nedenle ilgili uzman bakanlıklar görevlendirilecek ve 6 Mayıs’tan bir sonraki konferansa kadar – ki bunun tarihini henüz tam olarak belirlemedik   gastronomi ve turizm işletmelerinin ve diğer kültür kuruluşlarının kademeli olarak açılması için perspektiflerin ve çerçeve koşullarının hazırlanması kendilerinden istenecektir. Tüm bunlar doğal olarak daima enfeksiyonlardaki gelişmelerin buna izin vermesi koşulu altında geçerlidir.

Bugün hep birlikte, işsizlik rakamlarını ve hâlihazırda kısa çalışma uygulamasına geçirilenlerin sayılarını öğrendik. Ekonomik yansımaların çok derinlere gittiğini biliyoruz ve etkilerini hafifletmeye çalışıyoruz. Fakat mevcut durumun yine de ücretli çalışanlar, iş yeri sahipleri, serbest çalışanlar ve birçok diğerleri üzerinde çok, çok büyük zorluklara yol açtığı ortada. Biz tüm bunları gözlemliyoruz, ancak şu konuda hiçbir şüphem yok: İş dünyasının beklentilerine de, sosyal temas beklentilerine de cevap vermenin en iyi yolu, daha fazla temasa izin verip, ileriye doğru adım atarken, geri adım atmak zorunda kalmamak, bunu göz önünde bulundurmaktır. Bu nedenle de temkinli ilerlemek ve hijyen kurallarına uymak bundan sonra da en önemli önceliğimiz olacaktır.