“Komplo teorilerine inanmak, kendi taraftarlarına da tehlike oluşturur”

  • Bundesregierung ⏐ Startseite
  • Schwerpunkte

  • Themen   

  • Bundeskanzler

  • Bundesregierung

  • Aktuelles

  • Mediathek

  • Service

Söyleşi “Komplo teorilerine inanmak, kendi taraftarlarına da tehlike oluşturur”

Komplo mitleri Korona pandemi sürecinde prim yapıyor. Antisemitizme karşı federal ve eyaletler düzeyinde kurulan ortak komisyon üyesi Dr. Michael Blume, komplo mitlerinin dijitalleşme aracılığıyla daha büyük etki kazandığını söylüyor. Bu olguya karşı gelmek için toplum olarak ne yapmamız gerektiğini ve komplolara inananların kendilerine de nasıl tehlike oluşturduklarını Dr. Michael Blume söyleşimizde açıklıyor

2 Min. Lesedauer

Dr. Michael Blume ile söyleşi

Michael Blume Antisemitizme karşı Federal Devlet ve Eyaletler Ortak Komisyonu üyesidir.

Foto: die arge lola / Kai Loges + Andreas Langen

Sayın Blume, neden insanlar komplo mitlerine inanırlar?

Michael Blume: Dünyaya kötü güçlerin hakim olduğuna inanan insanlar hep vardı. Bu mitler tarihe baktığımızda çoğunlukla kadın ya da antisemitizm unsurlarını taşırlar. Kriz dönemlerinde bu tür komplo söylemleri prim toplar. Bunun psikolojik bir açıklaması vardır: Krizlere bilime dayanarak ve emin olunmayan konuları kabul ederek tepki verebiliriz. Ya da sözde daha kolay olan yolu seçerek suçu kötü komploculara atabiliriz. Dijitalleşme, mitlerin dünyaya çok daha hızlı yayılmasına neden olduğu için bu psikolojik olguyu daha da ateşlendiriyor. Bu nedenden ötürü şimdi merkezinde Amerikalı bir siyasetçinin yer aldığı bir dünya genelinde varolan Yahudi komplosu inancının Almanya, Fransa, Türkiye ve Brezilya’da milyonlarca taraftar bulabildiğini görüyoruz.

Komplo mitleri neden tehlikelidirler?

Blume: Komplo inancı sadece başkalarına değil, sonuç itibariyle buna inananların kendilerine de tehlike oluşturur.   Doktorlara güvenmezler, aşı olmak istemezler ya da anlamlı olan koruma amaçlı tedbirleri kabul etmezler. Pandemi sürecinde sorunlar bu şekilde küçülmez, büyürler. Çünkü komplo inancı insanın kendisini çözümün bir parçası olarak görmemesi anlamına gelir. Bunun yerine doğru gitmeyen herşeyin suçlusu komplocular olarak görülür.

Komplo teorilerine karşı ne yapılabilir?

Blume: İnternet aracılığıyla günümüzde adeta bir gecede komplo inancını makul görür olabilirsiniz. Buna rağmen komplo teorilerine kesin inanma süreci zaman alır. Bu nedenden ötürü özellikle genç insanlarla çalışmak çok anlamlıdır. Yetişkinlerde komplo düşüncelerine inanmak kişiliğin sağlam bir parçası haline gelmiş olabilir. O zaman sözkonusu olan daha çok, dünya görüşünün referans noktalarını ve sosyal çevreyi değiştirmektir. Din psikolojisi açısından bir tarikatı terketmekle kıyaslanabilir.

Yani bir taraftan eğitim ve uyuma önem verirken hukuk devleti net sınırlar çizmek, yaygınlaşmasının önüne geçmek için de aşırı sağcı hareketleri izlemek ve cezai takibata uğratmak zorundadır.  

Federal devlet ve eyaletler arasında Antisemitizme karşı oluşturulan Komisyon üyesisiniz. Komisyon komplo teorilerine karşı ne yapıyor?

Blume: Federal sisteme göre bir yaklaşım benimsedik. Çünkü eyaletler ve belediyeler yerinde gelişmeleri daha iyi takib edebilirler. Federal devlet ve eyaletler Ortak Komisyonu (Bund-Länder-Kommission) bunun için önemli bir ağ görevini üstleniyor. Ayrıca Komisyon olarak bilimle diyaloğumuzu güçlendiriyoruz ve “Demokrasiyi yaşamak“ başlıklı teşvik programı ile yerinde projeleri destekliyoruz: Förderprogramm "Demokratie leben".

Komplo hareketlerinin coğrafi farklılıklar gösterdiğini gözlemliyoruz. Sadece Doğu-Batı değil, Kuzey-Güney olarak da. Örneğin güney Almanya’da birçok insan varlıklarının Berlin’de algılanmadığı görüşündedir. Komisyon bu duruma son vermek istiyor.

Ayrıca günlük yerel gazetelerin ve bunlarla birlikte yerel yönetimlerin siyasi alanının insanların algılaması dışında kaldığını görüyoruz. İnsanlar bunun yerine internet üzerinden yanan ormanları, savaş ve afetleri ile algıladıkları uluslararası politika karşısında kendilerini tamamen çaresiz hissediyorlar. Günümüzde bir nesil bu deneyimlerle büyüyor. Bu sebeple bilim, yönetim ve medya arasında medyanın geleceğini ele alan bir diyaloğa ihtiyacımız var.

Michael Blume din bilimcisi ve Baden Württemberg Eyalet Hükümeti Antisemitizmle Mücadele Görevlisidir.  Federal devlet ve eyaletler Ortak Komisyonu (Bund-Länder-Kommission) üyesi olarak eyaletlerin temsilcileri ile birlikte Yahudi grupların ilgi alanlarını ele alıyor. Son yıllarda komplo mitleri üstünde de duruyor. Tam adı: „Antisemitizm ile Mücadele ve Yahudi Yaşantısının Korunması Amaçlı Federal ve Eyalet Temsilcilerinin Ortak Komisyonu“ olan Ortak Komisyon çalışmalarını 18 Eylül 2019 tarihinde başlattı.